Öncelikle filmimize göstermiş olduğunuz yakın ilgiye tüm kalbimizle teşekkür ediyoruz.
İlginizin , bizleri gururlandırdığını ve hem gelecek adına hem de sinemamız adına umutlarımızı arttırdığını ifade etmeliyim. Filmimizin yapım aşaması her manada güçlükler içerse de, Fatih Sultan Mehmet Han ve Fetih gibi bir tarihi gururumuzu sinemaya aktarma konusundaki inancımızı hiç kaybetmedik. Böyle bir filmin gerektirdiği tüm maddi ve manevi imkanlarımızı seferber ederek, en iyisini sizlere sunmaya çalıştık. Bunu yaparken tamamen kendi kaynaklarımızı kullandık, bazı kurumların ayni destekleri hariç , hiç bir kurumdan nakdi destek almadık. Aslında her yapımcı gibi Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme fonuna başvurup destek istemek bizim de yasal hakkımız olduğu halde böyle bir müracaatta bulunmadık.. Üstelik bu fona yıllardır yaptığımız gişe rekortmeni filmlerimizden alınan eğlence vergisi kanalıyla en yüksek parayı biz aktardık ve pek çok Türk Filmi’nin desteklenmesini sağladık.
Şahsen, bir yapımcı olarak , bu ülkede yaşayan herkes gibi tarihimizle , geçmişimizle gurur duyuyorum. Bu gururu bizlere yaşatan her şeyden önce tarihi kişiliklerimizdir. Fatih Sultan Mehmet Han bu manada tartışılmaz gurur kaynağımızdır. İstanbul’un Fethi , bir çağı açan bir çağı kapatan , sadece ülkemiz için değil , dünya tarihi açısından da yeri tartışılmaz bir hadisedir.
Filmimiz vizyona girdikten sonra, film hakkındaki tüm eleştirileri bir katkı olarak değerlendirdiğimizi vurgulamak isterim. Hiç bir eser eleştirilemez olmadığı gibi değerlendirenlerin takdiriyle de doğrudan ilgilidir. Bunu da saygıyla karşıladığımı içtenlikle ifade etmeliyim. Ancak bazı değerlendirmelerin gerçek dışı ve yanlış bilgiye dayalı olduğunu görmemiz üzerine bazı açıklamalar yapılması gereği doğmuştur.Bu açıklamayı yapma nedenimiz de, en başından beri bize destek veren seyircimize duyduğumuz saygıdır.
Her şeyden önce yapılanın bir sinema filmi olduğunu, ortak gurur ve değerlerimiz üzerine inşa edildiğini , her yapımcının hayalindeki konunun sinemaya aktarımı olduğunun bilinmesi gerekir. Film üzerindeki siyasi ve tarihi tartışmaların tamamen uzağında olduğumuzu belirtmek isterim. Yüklenen anlamlar kişilerin kendi görüşleridir. Saygı duymakla birlikte, bize atfedilmesi doğru değildir. Ayrıca , filmin izlenmeden kaleme alındığını düşündüğümüz , sanal ortamda her birinin daha önce yazıldığı malumumuz olan , bunlardan alıntılanarak kaleme alınan bir yazı tam da bize yönelik eleştirinin hayata geçirilmesidir. Bu yazının içerisinde yer alan hususlara film tekniği ve yapımı çerçevesinde cevap verecek olursak ;
Filmin, savaş kulelerinin yanması, devrilmesi, oklardan korunmak için kalkanların kaldırılması, üzerine hızla gelen bir şeyi savuşturmak için oyuncunun geriye eğilmesi ve bu planın yavaş çekilmesi ( zaten normal hızda çekilse seyircinin fırlatılan nesneyi algılaması mümkün olmayacak, ama ne gam laf söylenecek ya) gibi bazı sahneler, olağanüstü bir zorlamayla Holywood filmlerinin sahnelerine benzetilmiş. Bu iddiaları büyük bir tebessümle okuduk hatta biz benzerlik açısından daha da ileri gittik. Sadece 5-6 filmden alıntı yapmadık . Yüz binlerce filmden yaptık. Öyle ya, o filmlerinde birer yönetmeni var. Eyvah bizim de..senaristleri var, aa bizim de… onlarda filmlerine müzik yapmışlar. Bizde yaptık… vs, vs.
Dolayısıyla bizi bir anlamda çalıntı ve çakma bir film yapmakla itham edilmemiz üzerine bu açıklamayı yapmak durumunda kaldık. Seyircimize duyduğumuz saygıdan dolayı bu mesnetsiz iddianın altında kalamazdık. Zaten bu türde yazıların aslında ciddi bir özgüven yoksunluğunun yansıması olduğu ortadadır. Bizim bu filmle yapmaya çalıştığımız şey de tam olarak bu ruh haliyle mücadele etmektir. aşağılık kompleksiyle, zorlama ve absürd benzetme iddiasında bulunanlara karşı özgüvene sahip bir milletin ferdi olmaktan gurur duyuyoruz..
Bir eser ortaya koyan bir kurum olarak başından itibaren takdirin milletimize ait olduğunu ifade ettim. Milletimiz bu takdiri ortaya koymuş ve sinema salonlarını doldurarak , coşku ve alkışlarla en güzel cevabi vermiştir. Vermeye de devam edeceklerine dair inancımız tamdır.
Ayrıca , bazı basın yayın organlarında yer alan Fetih ve Fatih Sultan Mehmet Han’ın dizisini yapacağımız iddialarının da bizimle hiçbir alakasının olmadığının bilinmesini isterim.
Öte yandan yine basın yayın organlarında Fetih 1453’ün izleyici sayısının, Recep İvedik 2’nin altında kaldığı iddiaları da gerçeği yansıtmamaktadır. Unutulmamalıdır ki her iki filmin yapımcısı olarak bu değerlendirmeyi objektif şekilde yapacak durumdayız. Recep İvedik 2, 112 dakikalık bir filmdir ve hafta sonunda günde beş seanstan toplam 15 seans gösterilmiştir. Fetih 1453 ise 160 dakikalık bir filmdir ve perşembe günü üç, diğer günler dört seans olmak üzere hafta sonunda toplam 15 seans gösterilmiştir. Recep İvedik 2 %70 doluluk, Fetih 1453 ise %80 doluluk oranıyla oynamıştır. Sonuç olarak Recep İvedik 2 eşit seans sayısında 1.209.453, Fetih 1453 ise 1.405.382 seyirci tarafından izlenmiştir. Bu durumda Fetih 1453 tartışmasız bir biçimde tüm zamanların en iyi hafta sonu açılışını yapmıştır.
Takdirlerini ve eleştirilerini FİLMİ IZLEYEREK yapan herkese bir kez daha teşekkür ediyor, gösterdikleri yoğun ilgiye sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
AKSOY FİLM
FARUK AKSOY
Editör: TE Bilisim
