Genç, yetenekli, azimli, istikrarlı. 

Gençlere verdiği tavsiyeler ile, yeni nesile farklılaşma aşılayan yenilikçi bir avukat..  

İdealleri ve yaşam tarzı ile imrenilecek bir kişi. 

Kırklareli doğumlu olan Görkem Gökçe, memleketine aşık gerçek bir Trakya’lı. 

Gökçe aynı zamanda; yeni dünya düzeninin öngördüğü teknoloji hızını yakalamış sıradışı bir hukukçu.

“AMERİKA’YA GİDİŞİM SALT EĞİTİM AMAÇLI DEĞİLDİ”

Harvard yolculuğunuzdan bahseder misiniz? 

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra.Avrupa Birliği alanında yüksek lisans yaparken ve iki dönem Amerika’ya Harvard’a okumaya gittim. Amerika’ya gitme sebebim salt eğitim amaçlı değildi. Oraya birileriyle tanışayım ve havayı tenefüs edeyim motivasyonu ile gittim. Sonrasında yazışmalar, sınavlar,görüşmeler derken yolculuğum başladı. Bazı insanların hayatında çok belirleyici olmuştur bu tür maceralar ama benim için belirleyici değil,tamamlayıcı bir unsur oldu. 

“İLK MÜVEKKİLİM GRUPANYA İDİ”

Hangi alanlardaki müvekkiler ile çalıştınız? 

Çalışma alanım Ticaret Hukuku ekseninde. Ticaret Hukuku uzmanı Prof. Necip Ortan’ın yanında staj ile iş hayatına adım attım ve Ece Güner ile profesyonel çalışma yaşamıma başladım. Genelde yabancılarla çalışıyorduk. Fox International, CNN, Warner Bross, Formula 1 gibi şirketlerin işleri yaptım.

Daha sonra kendi işimi kurdum. 7 sene önce başladığımızda büronun ilk müvekilli Grupanya idi. Grupanya’dan sonra arkasına eklenerek Mercedes, Shell, Sony, Spotify, Onedio, Fashion TV gibi bir çok müvekkil eklendi. Yerli ve yabancı müvekkiler ile çalıştık... 

“TEMASIMIZ YENİLİKÇİ SEKTÖRLER İLE”

Dijital dünya ile hukuk nasıl bir arada oluyor?

İşlerimizin yüzde 70’ini teknolojik veya dijital unsuru olan işler oluşturuyor. Bir taraftan yapay zeka ile uğraşan müvekkilerimiz , bir taraftan elektronik sporla uğraşan müvekkilerimiz var, bir taraftan robot yapanlar var ve drone yapanlar da var.  

Temasımız daha çok yenilikçi sektörler ile. Bizim büroyu bence farklı kılan da o oldu. Bildiğim kadarıyla, böylesine donanımlı 30 kişilik bir ekiple, A’dan Z’ye hizmet verebilecek kapasitede olup da, teknoloji ve dijital sektörlere konsantre olmuş tek hukuk bürosu burası.

“POLİTİKACI OLACAKTIM, AVUKAT  OLDUM”

Peki neden Hukuk? 

Politikacı olmak gibi bir hevesim vardı. Hala ilgiliyim politikaya.Hukuk okuyup avukat olmak yoktu aklımda. Siyaset bilimi, uluslarası ilişkiler gibi siyasete yakın alanlarda okuyup ona göre kariyer planlaması yapacaktım. Babam aklımı çeldi, babam iktisat okumuş mali müşavir fakat çok genç yaştan beri politikayla uğraştığı için neredeyse 20 sene aktif görevdeydi. Dolayısıyla mesleğini hiç yapmadı diyebilirim. “Oğlum politikacı olacaksan bile en iyi alt yapı hukuk okumaktır.” derdi. Ve benim de aklıma yattı. Aslında politikacı olmak isterken avukat oldum. 

“KOLTUK ÜZERİNDEN POLİTİKA YAPILIYOR”

Politika’da görecek miyizi sizi ileride? 

Benim için bir hobi politika. Aynı zamanda memleket meselesi tabii. Günümüzde; çoğunlukla koltuk, makam üzerinden politika yapıldığını görüyorum. Benim hedefim kesinlikle bu olmaz. Hedefimde toplumla ilgili işler yapmak ve topluma faydalı olmak var. Bireysel bir hevesdeğil benimki; toplum sevdası.

“ATATÜRK’ÜN SÖYLEDİĞİ GİBİ: SAĞLAM KAFA, SAĞLAM VÜCUTTA BULUNUR.” 

Üniversitelerde gençlere nasıl öğütler veriyorsunuz? 

Üniversitelerin kariyer günlerinde ve benzeri etkinliklerde; gençler ve daha çok mezun olacak arkadaşlarımızın meylettiği bürolar gelipgenelde birbirine çok benzer şeyler söylüyorlar. Ben o rotayı takip etmemeyi tercih ediyorum. Örneğin gençlere spor yapın diye sanırım benden başka kimse söylemiyordur kariyer günlerinde. Atatürk’ün söylediği gibi “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” Günde yarım saat spor yapmak insanın hem bedeni için hem de ruhsal dengesi için faydalı.

“DİSİPLİN ÇOK MEKANİK BİR ŞEY, İSTİKRAR BİR HAYAT TARZI OLABİLİR.”

Bu nasıl oluyor? 

Okulda bu konular hiçbir zaman gündeme gelmedi. Okullarda söylenmeyen şeyleri söylemeye çalışıyorum “İstikrarlı olmak gerekir.” İş hayatı da böyle, özellikle gençler yapmak istenilen şeylere çok kolay erişebileceklerini sanıyorlar . Hal bu ki hiçbir zaman öyle olmamıştır ve öyle oluyorsa da zaten bir yanlışlık vardır. 

Başarı az zahmetle geldi ise, çok da kolay gidebilir. 

“HERGÜN FARKLI ELBİSE SEÇMEYE VAKTİM AYIRAMAM”

Çözüm nedir?

Hep aynı renk ve tarzda giyinirim. Beyaz gömlek giyerim, takım elbisem de hep aynıdır, hep aynı renk kravat. Bu bence belli bir protokolü takip etmektir. Hayatımı kolaylaştırmaya çalışıyorum. Sabah kalkıp elbise krizi yaşamak istemiyorum. Hayat mücadelesinin tam ortasında olanların böyle şeylere vakti olduğunu düşünmüyorum.

Editör: TE Bilisim