Taksim Camii tarihi günlerinden birini yaşadı. İlk namazı kılmak ve açılışı yapmak üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Camiye geldi. Cuma namazının kılınmasının ardından Taksim Camii resmi olarak açılışı yapıldı.

Erdoğan'ı cami girişinde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve çok sayıda protokol üyesi karşıladı.

İlk namazı Taksim Camisi'nde kılmak isteyen vatandaşlar cami çevresini doldurdu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş cuma hutbesi okudu. Ardından cuma namazını kıldırdı.

Meydana tören için LED ekranlar kuruldu. Basın mensuplarının töreni takip edebilmesi içinde platform hazırlandı. Yol kenarındaki direklere de “Sayın Cumhurbaşkanımız Taksim Camii Açılışına Hoşgeldiniz” yazılı pankart asıldı.

Tören nedeniyle bazı yollar trafiğe kapatıldı. Tarlabaşı Bulvarı’ndan Taksim varyant Unkapanı istikameti dönüşleri araç trafiğine saat 09.00’da kapatıldı. Alternatif yol olarak  Tarlabaşı Bulvarı Mecidiyeköy istikameti, Cumhuriyet Caddesi ve Asker Ocağı Caddesi kullanıldı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Burası İstanbul'un fethine de bir hediyedir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yapımı tamamlanan Taksim Camii'nin açılışında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Taksim Camisi'ni bir süre önce yeniden ibadete açtığımız Ayasofya Cami-i Kebir'e verilen bir selam, İstanbul'un fethinin 568. yıl dönümüne bir hediye olarak görüyorum. Burası İstanbul'un fethine de bir hediyedir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Taksim Camii Açılış Programı'nda yaptığı konuşmada sözlerine, "Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi hepimizin üzerine olsun. Cumanızın mübarek, gönüllerinizin huzurlu, sağlığınızın yerinde olmasını Allah'tan diliyorum. Bugün bizleri burada bir araya getiren Rabb'imize hamdüsenalar ediyorum. Sudan ve diğer kardeş ülkelerden heyecanımıza ortak olmak üzere aramızda bulunan kıymetli misafirlerimize ayrıca hoş geldiniz diyorum. Sudan nire, Taksim nire. İşte buraya getiren o aşk, başka bir aşk." diyerek başladı.

İlk cuma namazını eda ettikleri Taksim Camii'nin İstanbul, ülke ve Alem-i İslam için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, güzel eserin inşasını üstlenen Sur Yapının sahipleri Altan, Hakan, Ufuk ve Atilla Elmas başta olmak üzere, mimarından sanatçısına, işçisine kadar herkese teşekkür etti.

Erdoğan, "Az önce Altan Bey, 'Ben buranın çocuğuyum' dedi. Altan Bey, sen buranın çocuğusun da biz başka yerin çocuğu değiliz. Ben de Kasımpaşa'nın çocuğuyum. Buralarda çok gezdik, tozduk ve keşke dili olsa da buralar konuşsa. Talimhane ve Dolmabahçe buralarda çok dolaştık fakat Taksim Camii bizim dünyamızda farklı bir öneme sahipti. Çünkü caminin yerinde mescit bile yok ve burada maalesef cami yapımına müsaade yok ve adeta kümes gibi bir yerde gazeteler üzerinde müminler namazlarını eda etmeye çalışıyorlardı. O günlerden bugünlere, 40'lı, 50'li yıllardan bugünlere kimler geldi kimler geçti. İstanbul'umuzun en güzel yerlerinden biri olan Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı Bulvarı'nın kesişim noktasında yer alan camimizin içinden cemaati, minarelerinden ezanı, kubbesinden Kur'an nidaları inşallah kıyamete kadar eksik olmayacaktır." diye konuştu.

Mimarisiyle tarihi Beyoğlu'na uyumu yanında, mühendislik yöntemiyle de ülkede ve dünyada sayılı projeler arasında yer alan caminin İstanbul'un sembolleri arasındaki seçkin yerini şimdiden aldığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"İbadet mekanlarının yanı sıra dijital kütüphanesi, kitap okuma, dinlenme ve sergi alanlarıyla Taksim Camii, İstanbul'un en önemli kültür sanat merkezlerinden biri olacaktır. Üzerine oturduğu 2,5 dönümlük arsa üzerinde 33 metreyi bulan kubbe yüksekliğine, 65 metreye yakın minare uzunluğuna sahip, açık ve kapalı alanlarında 4 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği camimizin inşasında kullanılan her malzeme titizlikle seçilmiştir. Mihrap, minber ve kürsü ise bizzat caminin banisi Altan Elmas tarafından tasarlanmıştır. Taksim Camii'ni bir süre önce yeniden ibadete açtığımız Ayasofya Cami-i Kebir'e verilen bir selam, yarın ulaşacağımız İstanbul'un fethinin 568. yıl dönümüne bir hediye olarak görüyorum. Bu vesileyle Şehri İstanbul'u medeniyet mirasımıza katan Fatih Sultan Mehmet Han'ı da burada bir kez daha hürmetle yad ediyorum. Asırlardır davalarına hayat vermek için kendi canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizin her birine Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum."

"NELER ÇEKTİ BURASI NELER..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Taksim Camii, yaklaşık 1,5 asırlık bir mücadelenin ardından İstanbul'umuza kazandırılmıştır. Bu meydanda bir camii inşaatı fikri tarihimize 93 Harbi diye geçen 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi yıllarına kadar uzanır. Ülkemizin Kurtuluş Savaşı yıllarında da bu fikir, milletimiz istiklal ve istikbal azminin bir sembolü olarak yeniden gündeme gelmiştir." diye konuştu.

Bölgedeki pek çok kiliseye karşılık sadece Ağa Camii'nin Taksim'e selam verdiğini gören Nazım Hikmet'in bu tabloyu dizelere, "Havsalam almıyordu bu hazin hali önce / Ah, ey zavallı cami seni böyle görünce / Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım / Allah'ımın ismini daha çok candan andım." şeklinde döktüğünü dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nazım'ı bile hüzünlendiren bu tabloya rağmen Taksim'de özlenen caminin yapılması bir yana, tek parti döneminde Ayasofya ve Bezm-i Alem camileri müzeye çevrilerek milletimizin kalbinde yeni yaralar açılmıştır. Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle Taksim Camii arayışları yeniden hız kazanmıştır. Bunun için kurulan bir dernek vasıtasıyla gösterilen gayretlere rağmen somut adım atılamadan 27 Mayıs darbesi gerçekleşmiştir. Darbenin ardından 1965 yılında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Taksim Camii'nin inşası için gereken arsanın Vakıflar Müdürlüğüne devrini sağlamıştır ancak bu tahsis CHP'li belediyenin kararı mahkemeye götürmesiyle durdurulmuştur. Merhum Demirel'in 1979 yılında bu konuda alınmasını sağladığı Bakanlar Kurulu Kararı ise 12 Eylül darbecileri tarafından iptal edilmiştir. Neler çekti burası ya, neler..."

Rahmetli Özal döneminde cami inşa edilmesi dile getirilse de şartlar uygun olmadığı için yapılamamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildiğimde sözlerden biri de bu caminin yapılmasıydı ancak 28 Şubat süreci nedeniyle bu sözümüzü yerine getiremedik. 2013'te bu projeyi tekrar yapmak istediğimizde ise karşımızda Gezi olaylarını bulduk.

"BARBAROS HAYRETTİN PAŞA CAMİİ'Nİ DE İNŞA EDİYORUZ"

2017 Haziran'ında cami inşaatına başlanabilmesini sağladık. Bugün de camimizi ibadete açtık. Son dönemde Büyük Çamlıca Camii'nin tamamlanması ve Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasının ardından İstanbul'a kazandırdığımız bu üçüncü önemli manevi mirasın, asırlar boyunca şehrimizi bir kandil gibi ışıtacağına inanıyorum. Hızla bir eserimiz daha yükseliyor. O da Barbaros Bulvarı üzerinde Barbaros Hayrettin Paşa Camii'ni inşa ediyoruz, onu da kısa zamanda inşa edeceğiz. Orası da adeta bir mabetsiz beldedir. İnşallah orayı da mabetsiz olmaktan çıkarıp, Müslümanların ibadet edebildiği yerleri hazırlayacağız.

Envaiçeşit hile ve desiseyle fitneyle yalanla tuzakla milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini bozamayanlar camilerimizi de hedef almıştır. FETÖ'nün ibadet ve hayır kisvesi altında sergilediği ihanetin benzerlerini farklı görünümler, sıfatlar, bahaneler altında tekrarlamaya çalışanlara asla geçit vermeyeceğiz. Şahadetleri dinin temeli olan ezanlarımızı susturmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Türkiye'nin sadece kendi sınırlarından ibaret bir ülke olmadığının en büyük ispatı maruz kaldığı saldırılardır. Bu saldırıların hepsini de akamete uğratmayı başardık. Aynı dirayetle yolumuza devam edeceğiz. Bozguna uğrattığımız her kirliği atağın yerini yenisi alacaktır. Bize düşen hep doğruyu savunarak zalime karşı koymaktır.

"MİLLETİMİZ 150 YILLIK HAYALİNE KAVUŞMUŞTUR"

Taksim Camii önünden yankılanan sesin, ülkemiz üzerinde hesapları olan emperyalistleri, terör destekçilerini, insanlık düşmanlarını rahatsız ettiğinden şüpheniz olmasın. Taksim Camii büyük ve güçlü Türkiye'nin doğuşunun işaret taşlarından biri. Milletimiz 150 yıllık hayaline bugün kavuşmuştur. Emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. 

Editör: TE Bilisim