Haber: Olcay Ünal Sert

İlhan İrem sonsuzluğa uğurlandı 

VASİYET ETTİ, NAAŞI TÜRK BAYRAĞINA SARILDI

Şarkıcı ve söz yazarı İlhan İrem, böbrek yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanede dün hayatını kaybetti. İrem için bugün Atatürk Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi. Törene İrem’in eşi Hansu İrem, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Kültür Müdürü Coşkun Yılmaz’ın aralarında bulunduğu siyasetçiler, sanatçılar ve sevenleri katıldı. Törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da çelenk gönderdi.

Hansu İrem (Fotoğraf: Olcay Ünal Sert)

Türk Pop Müziği'nin en romantik şarkıcısı, yazar ve ressam İlhan İrem'in Türk Bayrağı'na sarılı tabutu Maslak Acıbadem Hastanesi'nden alınarak 12.00 de Atatürk Kültür Merkezi'ne getirildi. İlhan İrem AKM'ye 'Son Selam' şarkısı eşliğinde katafalka konulduktan sonra  Anlasana, Konuşamıyorum, Sürgün Gibi Masallarda şarkıları eşliğinde vtr gösterileri ile anıldıktan sonra dualar ve alkışlar eşliğinde Bebek Camii'ne uğurlandı. Törende sanatçının eşi Hansu İrem, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sanatçılar Ali Kocatepe, Coşkun Demir, Ali Rıza Binboğa Fatih Mühürdar, Bedri Baykam, Fuat Güner, gazeteciler Olcay Ünal Sert, Behlül Aydın, Onur Ataman, Erhan Konuk, Murat Meriç, Yavuz Hakan Tok, Güven Erkin Erkal, yapımcı Hakan Eren ve İlhan İrem'in Sevecenler diye adlandırdığı İrembağı'ndan hayranları katıldı.

Fotoğraf: Olcay Ünal Sert (Bebek Camii çıkışı)

Fotoğraf: Olcay Ünal Sert

HANSU İREM "BERABERLİĞİMİZ HİÇ BİTMEYECEK"

Efsane sanatçı İlhan İrem'in biricik eşi Hansu İrem, "İlhan İrem'in son zamanları nasıldı? diye sorulması üzerine "Bitmiycek, beraberliğimiz hiç bitmeyecek, İlhan Bey'in konserleri devam edecek. Her zaman İlhan Bey bizimle olacak." diye yanıt verdi.

EKREM İMAMOĞLU: ÇOK ÖZEL BİR SANATÇI

Ölüm haberi bana bildirildiğinde çok enteresan bir biçimde yanımdaki arkadaşıma İlhan İrem’i kaybettik ve ardından çok seviyordum dedim. Bu çok enteresan bir duygu. İnsanların içinde bazı şeyler birikiyor ve bir an kaybedince hatırlıyorsunuz. Çok seviyordum lafını bana dedirtmesi çok enteresan. Biz yan yana gelmedik, el sıkışmadık. Bu duyguyu vermek, bunu verebilen bir insan olmak çok özel bir insan olmasına yetiyor.

Gerçekten insanların aklına kazınan, duyguları yerleştiren, sözleriyle düşündüren çok özel bir sanatçı. Böyle bir insanın bu ülkede yaşamış olması değerliydi. Sanatçı duruşuyla herkesin kalbini kazanan bir insan. Bu an itibariyle İlhan İrem, İstanbul’a emanettir. İstanbul’da her türlü kendisini ve eserlerini yaşatmaya, onu özel konumunda hissettirmeye devam edeceğiz.



AHMET MİSBAH DEMİRCAN: YARALI RUHLARIMIZA ŞİFA OLDU
Kalbimize dokunan çok önemli bir sanatçıya veda ediyoruz. İlhan İrem dünyayı yaşanılır kılan, dönüştürücü gücün sevgi olduğunu vurgulayan büyük bir ozandı. Yazdığı şarkı sözleri içimize işleyen, hayatla aramızdaki köprüydü. Gençlik yıllarında 'Nereden bileceksin ayrılığın acısını, sen hiç sensiz kalmadın ki' şarkısı ile aşıkların sözcüsü olmuştur. İyileştiren bir müzik yapıyordu. Şarkıları bizim yaralı ruhlarımıza şifa oldu. Düşmanlığı değil barışı aşılayan İlhan İrem, gidişiyle de tüm Türkiye'yi birleştirdi. Onu; müziği, kelimeleri ve tabutunun Türk bayrağına sarılmasını isteyecek kadar büyük vatan aşkıyla hatırlayacağım. Ona kendi sözleriyle veda etmek istiyorum:

"Çok uzak anılar çocukluğumuz
İlk öpüşün coşkusu unuttuğumuz
Hayat bir aksiseda uçurumlarda
Dağılır paramparça karşı yarlarda
Bir üçüncü göz gerek hayat sevgidir
Çöz artık gözlerini oyun bitmiştir"

ERHAN KONUK: 'YAŞARKEN PAMUKLARDA SAKLASAK KEŞKE'
"58 yaşındayım. Ben İlhan'da 'Ne kadar büyürseniz o kadar küçüleceksiniz'i gördüm. O büyüdükçe küçüldü. Tevazu sahibiydi. Sizi o kadar güzel ağırlardı ki... 14 sene sonra ilk kez radyo programıma konuk oldu. TRT FM'e geldi. Kapının önü insan doldu. Kimseyi kırmamış birisiydi. O kadar zor ki bunları konuşmak. Anlatmak da zor. Biz hep giden kişinin arkasından gözyaşı döküyoruz. Onu sonradan anladığımızı düşünüyoruz. Yaşarken onları pamuklarda saklasak keşke. Çok değerli insanlar. İlhan'ı çok ama çok seviyordum. Ben sürekli seyahat eden bir insanım. Uçak biletinin 1 saat önce olduğunu fark etmemişim. Kafamı o kadar karıştırdı ki... İlhan'ı çok sevdim... Çok seviyorum. Çok da seveceğim."

İlhan İrem'in 1991'de evlendiği eşi Hansu İrem, biricik aşkını alkışlarla uğurladı. 

HAKAN EREN: 'HER ZAMAN RUHEN BERABER OLACAĞIZ'
Radyo, televizyon ve sahnelerde çok şey konuşuyoruz ama burada konuşmak zor. Çok abiliğini gördüm ona müteşekkirim. Şarkı veremiyorum ama sana şiir vereceğim diyerek tanıştım. 2000 yılında çok ısrar ettim ama röportaj vermiyordu. 30'uncu yılında sana büyük bir sürpriz yapacağım dedi. 30'uncu sanat yılı için bana çok özel bir kayıt gönderdi. Ben bunu yayınladığım zaman radyonun önü konser kalabalığı kadardı. İletişimimiz hiç kopmadı. İlhan İrem'i müziği ile anlatmama gerek yok. Gerçek bir sanatçı, gerçek bir Atatürkçü ve gerçekten sözünü esirgemeyen biriydi. Gerçek sanatçılar her zaman yaşar. İşte gerçek sanatçı ve her zaman yaşayacak. Uzun zaman görüşemeyince: 'Bedenen değil, ruhen beraberiz' derdi. Her zaman ruhen beraber olacağız.

Aydan Şener "Evlilik insanın doğasına uygun değil!" Aydan Şener "Evlilik insanın doğasına uygun değil!"

CENAZE NAMAZI BEBEK CAMİİ'NDE KILINDI

Efsane sanatçı İlhan İrem'in cenaze töreni İstanbul da Bebek Camii'nde kılındı. Cami imamı, Mevlânâ felsefesinden bahsederek, İrem'in Türk Bayrağı'na sarılma isteğinden bahsederek sevenlerinden helallik istedi... İlhan İrem, Bebek Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi. Hansu İrem'in törende son derece üzgün ve bitkin olduğu görüldü.

İlhan İrem Aşiyan Mezarlığı'nda defin alanına götürülürken. (Fotoğraf: Ferit Yuca)

Fotoğraf: Ferit Yuca

Aşiyan Mezarlığında eşi İlhan İrem'i topraga veren Hansu İrem'in eşinin mezarına su döktü. (Ekran görüntüsü: Ferit Yuca)

"DÜNYANIN EN ÖZGÜR İLK GENÇLİĞİNİ YAŞADIM"

İlhan İrem, Temmuz 2012'de Hürriyet'e verdiği bir röportajda "Dünyanın en özgür, en mutlu çocukluk ve ilk gençliğini yaşadım" demişti. İrem çocukluğunu şu iki "olağanüstü bir düş, sonsuz bir özgürlük" ifadesiyle özetlemişti.

Eşi Hansu İrem'le mütevazı bir hayat süren İlhan İrem, 90'lı yıllarda haksızlıklara tepki olarak kendi dünyasına çekilmiş ve yedi yıl inzivada yaşamıştı.

İLHAN İREM KİMDİR?

İlhan İrem 1955 yılında Bursa'da dünyaya geldi. Ortaokulda solfej ve şan dersleri almaya başladı ancak müzik hayatına girmesi, 1969 yılında (14 yaşındayken) üst dönemler tarafından okul orkestrasına solist olarak seçilmesi ile oldu. 1970 yılında mensubu olduğu Meltemler Orkestrası, Milliyet Gazetesi'nin düzenlediği Liselerarası Müzik Yarışması'nda Marmara bölgesi birinciliği kazandı. Bu dönemde İstanbul'daki pek çok profesyonel müzik grubundan teklif aldı ancak 1972 yılına kadar Bursa'da kalmayı tercih etti. Aynı kadro ile 1972'ye kadar Bursa Çelik Palas Oteli'nde ve Uludağ diskolarında dans müziği şarkıcılığını sürdürdü.

İlhan İrem sanat hayatında 70'li yılları "romantik dönem" olarak adlandırır. Bu dönemde single plaklar ve romantik hit parçalar üretmiştir. Plak firmasının bestelerini başka sanatçılara söyletme isteğini geri çevirdikten sonra yapmış olduğu ikinci 45'liği "Yazık Oldu Yarınlara - Haydi Sil Gözlerini" genç sanatçıyı bir anda Türkiye'deki en popüler sarkıcılardan biri yaptı. 1975 yılında yayınlanan üçüncü 45'liği "Anlasana" ile başarısını devam ettirdi.

2008 yılında çocuklar için hazırladığı "Tozpembe / Progressive Çocuk Şarkıları" isimli bir albüm yayınladı.

6 KEZ ALTIN PLAK ALDI
İlhan İrem sanat yaşamı boyunca 6 kez Altın Plak olmak üzere pek çok ödül aldı. Aralarında Hey ve Ses de olmak üzere çeşitli dergi, gazete ve kurumlar tarafından pek çok kez "yılın erkek sanatçısı" ve "yılın sanatçısı" ödüllerine layık görüldü. Birçok şarkısı ve albümü çeşitli dergi, gazete ve kurumlar tarafından "yılın şarkısı/yılın albümü" seçildi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi psikoloji mezunu olan eşi Hansu İrem ile 1 Ekim 1991 tarihinde evlendi. Hansu İrem aynı zamanda İlhan İrem'in sanat yönetmenliğini yapıyordu.

İlhan İrem Magazinsortie.com Yayın Yönetmeni gazeteci Olcay Ünal Sert ile birlikte görülüyor.

2010 Yılında Milliyet'ten Olcay Ünal Sert'e konuşan İlhan İrem, kırmızı çizgisi sorulduğunda; "Atatürk'ü sevmeyen kişiye güvenmem!" demiştir:

"Ürettiklerim ve gerçek hayatımla bir kainat gezginiyim. Ama bu hassas coğrafyada yaşayan bir sanatçı olarak, üzerinde yaşadığım topraklara olan sorumluluklarımı gözardı edemem. Düşlenen cennetlere rüya alemlerinden transit olarak geçilmiyor. Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne inanan, laik, demokratik, Kemalist, anti emperyalist bir yurtseverim. Bu benim dünya görüşümdür. Kimseyi ilgilendirmemesi gerektiği gibi, kimsenin düşünsel yapısı ve yaşam şekli de başkalarını ilgilendirmez. Çalıştığım kişilerde, müzisyenlerimde, her türlü eğilime, tercihe sahip insan vardır. İnsanların özü, ne kadar insan olduğu önemlidir. Asla kimlik gözetmem. Ancak bir kırmızı çizgim var. #MustafaKemalAtatürk’ü sevmeyen kişilere güvenmem. Bence Atatürk’ü sevmeyen bir kişi vefa duygusundan yoksun demektir. Vefa duygusu taşımayan kişiler vicdana sahip değildir. Vicdanı olmayanlar kendilerini, hayatlarını, başkalarını, çevrelerini, giderek dünyayı evrensel boyutlarda sevemezler." 

İlhan İrem, 17 Eylül 2013 tarihinde Akşam Gazetesi'nden Olcay Ünal Sert'e verdiği röportajda "Eserlerimi hiçbir zaman belli kalıplar içinde üretmem. Her biri canlıdır. Her birinin kendi içinde bir dinamiği vardır. Senfoni gibi gelirler. Ürettiğim anda tamamen trans halinde oluyorum." demiştir.

Editör: TE Bilisim