Ertuğrul Özkök: Gerçekten büyük bir gazeteci kaybettik. İki gün önce sapasağlamdı konuştuk sohbet ettik. Hayat nasıl bir şey şimdi onun muhasebesini yapıyorum. Renkli ve enteresan bir insanı kaybettik. Türkiye'yi çok seven bir insanı kaybettik.



İsmail Küçükkaya:

Gerçekten çok çok üzgünüz. Zannediyorum bugün Türk basınında görev yapan ya da yolu geçmiş olan herkesin karnında bir ağrı vardır hepimizin içinde var. Çünkü Birand gazetecilik sembollerinden bir tanesiydi ama şöyle muhabirinden yazarına yayın yönetmenine ve biliyorum ki patronlara kadar herkesin çok sevdiği biriydi. Çünkü Birand hepimizin hayatına bir şekilde etki etmiş biridir. Onunla hiç çalışmamış bütün gazeteciler bile onun sıcaklığından nasibini almıştır: Biraz önce gazetedeydim, arkadaşlarla konuşurken hemen hemen herkesin hissiyatı oydu. Herkesin bir şekilde Birand ile yaşadığı bir anı vardır: Örneğin ben Mesut Yılmaz'ın başbakan olduğu dönemde Kazakistan ziyaretini hatırlıyorum ki Birand'ı ilk görüşümdür.

TÜRKİYE’NİN KAYBI

Herkese nasıl yardımcı olur, bütün muhabirlere elindeki metni verir, bilgileri paylaşır. Bütün yazarların, televizyoncuların, gazetecilerin, bu sektördeki herkesin çok sevdiği birisi. Özellikle medyada mütevaziliği çok fazla görmemekteyiz ama Birand her zaman mütevaziliği ile ön plana çıkmıştır. Gerçekten kelimelerle ifade etmek imkânsız. Bütün meslektaşlarımın ve Türkiye'nin başı sağ olsun diyorum. Şunu da belirtmek gerekir Birand sadece bir gazeteci, duayen olarak bir örnek değildi. Aynı zamanda son dönemde dikkat etmişsinizdir izlediği politika, yaptığı yorumlarla Türkiye'nin tam da ihtiyacı olduğu barıştan yana, demokrasiden yana tavrını da cesurca ama çok tatlı bir dille koyan bir isimdi. Kendisine rahmet diliyorum. Türkiye'nin başı sağ olsun.

O EKOL SÜRECEKTİR

Türk televizyonculuğunun temel taşlarından bir tanesidir. Türk basınında mütevaziliğin geçer akçe olmadığını belirtirken onun karakterinin en önemli özelliğinin bu olduğunu söylemiştim. Görgüsünü, tecrübesini hiçbir şekilde düşünmeden arkadaşlarıyla, meslektaşlarıyla, genç kuşakla paylaşan birisiydi. Bu da bizim çok fazla gördüğümüz özelliklerden değil genel itibarıyla. Ama Birand görüyorsunuz bugün Türk basınının en müstesna yerlerini meşgul eden pek çok gazeteciyi de yetiştirmiş bir isimdir. Bu özellikleri ile de bence unutulmayacak. Onun yetiştirdiği arkadaşları ile bu ekol devam edecektir. Birbirine benzemeyen iki karakter olmasına rağmen Ufuk Güldemir genç yaşta öldüğünde nasıl onun yarattığı ekol yanında çalışanlar tarafından sürdürüldü ise bugün bile hala o farklı bakış açısı var ise ben inanıyorum ki Birand'ın temsil ettiği o değerler onun yetiştirdiği arkadaşları tarafından aynen sürdürülecektir.


Cengiz Çandar: Hepimizin herkesin ülkemizin hayatı onsuz biraz daha yoksun geçecek.

Yalçın Doğan: yurtdışında birçok gezilere gittik. O haber peşinde koşturmaktan çok büyük zevk alırdı.

Oral Çalışlar: Çeşitli kayıplar var bir Türkiye kaybediyor biz ise bir arkadaşımızı bir enerji merkezimizi kaybettik.

Enis Berberoğlu: Birand, kıdemi ve tecrübesi ile tartışmasız olarak bir meslek büyüğüydü. Ama heyecanı ile en genç muhabirle yarışırdı. Onun hayatı haberdi. Hayatının son ermesi de hepimiz için büyük haber oldu.

Nazlı Ilıcak:Çok sevdiğim bir arkadaşımdı. Yıllardan beri tanırım. Adım adım ilerlemesine şahit oldum. Onun için hiçbir şey imkansız değildi. Ağır hastalığına rağmen hep dimdik hayattaydı. Hep hayata tutunurdu. 1 gün daha nefes alıyorum diye düşünürdü.

Ahmet Hakan:
Çok üzgünüm. Türk medyasında benim kendime en yakın bulduğum, benim için öncü olan bir isimdi. Türk medyası çok büyük bir rengini kaybetti.

Avni Özgürel:Meslek heyecanıyla bütün genç gazeteciler için bir örnektir.


AYŞENUR ARSLAN: DİMDİK GİTTİ...
CNN Türk'te yayınlanan Medya Mahallesi programının yapımcı ve sunucusu Ayşenur Arslan, Mehmet Ali Birand'ın vefatı sonrası şunları söyledi:"
Haberi eşi Cemre Birand 35 geçe gibi yanımıza inerek verdi. Dimdikti. Çünkü Birand ona da sinirlenirdi, 'ağlama Allah aşkına' diye. Arslan Birand'ın son yazısında bugün Diyarbakır'da gerçekleşen mitingden söz ettiğini, sağ duyu çağrısı yaptığını belirten Arslan "Doğrusunu isterseniz ben kendi adıma, sırf mitingin sonucunu öğrenmek için Birand'ın gözünü açacağını ve soracağını düşünüyordum. Buna inanıyordum. Ama olmadı. Ama dimdik gitti…

 
Editör: TE Bilisim