Uzun yıllar haber spikerliği ile ekranlarda yer alan Zeynep Kasımlıoğlu, 10 yıl önce Türkiye’nin tanınmış doktorlarından Dilaver Özturan ile evlendi. Biri kız ikisi erkek, üç çocuk annesi olan Zeynep Hanım, bir dönem eşinden şiddet gördüğüne dair haberlerle basında oldukça yer aldı. Bizi Ulus’taki villasında ağırlayan Zeynep Kasımlıoğlu Özturan, kötü günleri geride bıraktığını açıkladı. Medyada ve evde kadın olmak üzerine konuştuğumuz Zeynep Hanım’ın mükemmel ev sahibeliğinden sonra mükemmel bir ev kadını olduğunu söylemeden edemeyeceğim.      

Uzun yıllar televizyonlarda başarılı haber sunumunuzla yer aldınız. Bu yolculuk nasıl başladı
?
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni üçüncülükle ve ideallerle bitirdim. Meslek hayatıma da sevgili hocam Oktay Verel’ in beni Tercüman Gazetesi’ne yönlendirmesiyle başladım. Karlı bir kış günü Tercüman binasına gittim yazı işleri toplantısı yapılıyordu. Burhan Ayeri önüme gazeteyi koydu “Bak bakalım gazetenin önce neresine bakarsın? İncele bakalım.” dedi. Çok heyecanlandım, neresine bakacağım? diye düşünüyorum. Şuursuzca sayfaları çevirdim hiçbir şey anlamadım. “Ne gördün?” dedi... Efendim çok güzel haberler hazırlanmış ellerinize sağlık dedim… “Senin adın ne?” dedi… Zeynep efendim dedim... “Gazetenin çalışanları nerede yazar?” dedi…
Aaaa künyeye bakmam gerekiyormuş. Künyeye bir baktım adım yazıyor. Kadın sayfalarında editör olarak yazılmış. Tekrar o sayfaya döndüm bir baktım benim adımla bir yazı, Zeynep Kasımlıoğlu bu köşede başlıyor diye de bildiri yapılmış. Hiç görmeden atlamış geçmişim o sayfayı. Çok şaşırdım. Sevgili Oktay Hoca o ilk yazıyı yazıp bana hediye etmiş. Kulaklarıma kadar kızarmıştım. Bana magazin servisinde bir masa verdiler kadın sayfasında başladım. Daha sonra televizyona geçiş geldi. -ATV Haber Merkezi’nde Ali Kırca ile üç sene çalıştım. Sonrasında Kağan Yakuphan ile sabah haberlerini yapmaya başladım, meslek hayatımın en güzel yıllarıydı. Bir dönem TGRT’ de çok canlı bir program yaptım Her Şey Onda ismiyle. Bir de bir reality show yaptım Vicdanın Sesi diye Samanyolu’nda.

Fotoğraflar: Sercan KAZANCI
Şu anda neler yapıyorsunuz? Yeni bir proje var mı?
Medyada Sağlık diye bir program yapmaya hazırlanıyoruz. Haber ağırlıklı bir program olacak. Medyada henüz çıkmamış fakat sağlık literatüründe tartışılan haberleri konuşacağımız bir format. Misal; Amerika’da kullanılmış bir ilaç felce neden oldu. Bu tip sağlık konularının yorumlanacağı bir program. Deniz Algün doktorumuz olarak yer alacak. Çok yakında TRT’de start vereceğiz, hafta içi her gün ünlü bir konuğumuzun da olacağı güncel, moda, mimari gibi başlıkların da olacağı, kadın programı izleri de taşıyan bir program.
Siz televizyonda hangi programları seviyorsunuz? Takip ettiğiniz diziler var mı?
Doktorum programını asla kaçırmam. Çok seviyorum. Ama diziler çocuklarla çok koşuşturduğum saatlerde oluyor maalesef, takip edemiyorum. Eşim Muhteşem Yüzyıl’ı takip ediyor ben çocukları. (Gülüyor) Haberleri de sabahları izliyorum.
Haberleri nasıl buluyorsunuz? Tarafsız mı sizce? Kirli medya, yandaş medya gibi eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kirlilikten öte tek tip olması bu eleştirileri getiriyor bence. Siyaset haberleri de tek tip akıyor. Türkiye büyük bir değişim yaşıyor medya da bu değişimin içinde. Kritik yapacak bunu tartışacak bir ortam yok çünkü çok hızlı bir şekilde yapılan eylemler var, tartışacak zaman bile yok. Türkiye’de yeni bir sayfa açıldı ve o sayfanın yazıları yazılıyor. Değişim yapılsın mı yapılmasın mı şu olsun mu olmasın mı tartışılmıyor, yapılıyor ve bitiyor. Tartışmaya açık değil ki zaten, medya neyi tartışsın?
Medya mensubu olmak zor mu? Sizi yıprattı mı mesela?
Yıpratmaz mı? Tabii yıprattı. Ama ben çok hırslı bir kadın değilim bunun rahatlığını yaşadım. Benim için hırs istikrardır. İstikrarlı bir şekilde yaptığım işe devam etmek isterim. Örneğin kahvaltı haberlerinden ayrılmak çok üzdü beni. Bazı programları basamak olarak kullanan kişiler vardır ama benim için basmak diye bir şey yoktur o an yaptığım iş benim hedefimdir zaten.
Kıskançlıklar, kavgalar, hemcinslerinizle klasik çekişimler yaşadınız mı?
Valla erkek meslektaşlarım benim için daha çok zorluk oldu hayatımda. Çok destek verenler de oldu örneğin Kağan (Yakuphan) muhteşem bir partner ve dost oldu. Kazık atmayacak bir adamdır. Ama ismini zikretmeyeceğim erkek meslektaşlarımın hiç ummadığım darbelerini yedim. Medya da erkekleri idare etmek daha zor.
Evlilikte, özel yaşamda erkekleri idare etmek konusunda ne söylersiniz?
O da çok zor. Benim eşim zor bir adam mesleği nedeniyle stresli ve sinirli. Onu alttan almak, idare etmek gerekiyor. İnsanlar “Derviş Zeynep’i idare ediyor” diyor ama asıl idare eden benim. Çok baskın ve dediğim dedik bir karakterdir eşim, bu da işi daha da zorlaştırıyor.
Eşinizden şiddet gördüğünüze dair birçok haber çıktı basında. Geçti mi o zor günler?
Evet, geçti. Eşim o hareketlerini bıraktı. Baskın olması zaten mizacı onu değiştirmek mümkün değil, insan alışıyor zamanla. Evliliği bitirmek tek çözüm değil. Evlilik kutsaldır, yürütmek için elinden geleni yapmak lazım. Ayrılık da mukadder tabii ancak mücadeleni verip kazanmak daha önemli.
Kocanıza hala aşık mısınız? Aranızdaki aşk devam ediyor mu?
Bizim aramızdaki şey aşktan daha değerli bana göre. Ben o mutlu olsun, iyi olsun, aman gözüne çöp batmasın diye üzerine titriyorum. Aramızda o tutkulu aşk yok ama bunlar daha önemli ve daha değerli. Ben onun en yakın arkadaşı olmaya çalışıyorum. Zaten bizim öyle romantik bir ilişkimiz yoktur biz klasik Türk anne babası gibi bir evlilik yaşıyoruz.
Ona en çok kırıldığınız, kızdığınız olay nedir?
Bir gün onu cep telefonunundun arıyorum arıyorum açmıyor. Hastası falan olabilir ama bu kadar süre geri dönmemesi meraklandırıyor beni… Delirdim… Sonra tekrar çaldırıldığımda telefonu bir hanım açtı. “Zeynep Hanım Doktor Bey ameliyatta” dedi. Ben de tamam ameliyatı bitince arasın beni dedim. Yok dedi doktor bey kendi ameliyat oluyor. Şoka girdim, inanamadım meğer yaşadığı boyun rahatsızlığından dolayı ameliyat oluyormuş ve bana söylememiş. Annesine söylerim kadıncağız üzülür diye saklamış. O anda yanında olmamak o kadar üzdü ki beni anlatamam. Bana vurmasından çok daha kırıcıydı bence.
Son olarak hem evlenmek hem medya mensubu olmak isteyen genç hanımlara ne önerirsiniz?
Valla evlilik olması gereken bir şey. Ben evlilik dışı yaşamlara karşıyım. Resmi evliliklere ve kadınların haklarının korunduğu ilişkilere inanıyorum. Erken orta yaşta muhakkak evlenmelerini tavsiye ediyorum. Evlilikten korkup kaçmasınlar anneliği mutlaka tatsınlar. Evliliklerini yürütmek için ellerinden ne geliyorsa yapsınlar. Medyacı olmak isteyen genç arkadaşlar için de ne diyeyim… Sokaktan geçen üç kişiden ikisi ekran önünde olmak istiyor. Bu çağda ben şimdi iletişim fakültesine gidin, masterınızı yapın, iki dil öğrenin desem neye yarar? Bunlar kitaplarda kaldı. Fakat bunlar yoksa ünlü olmak için ödeyecekleri bedelleri iyi düşünsünler, çok çabuk silinip gideceklerini bilsinler. Sunuculuk kurslarına gidip yer edineceklerini akıllarının ucundan geçirmesinler. Üfürülüp giderler.
Röportaj: Yeşim GÜNAL
Fotoğraflar: Sercan KAZANCI 

Kaynak:
 Quality Of Magazine
Editör: TE Bilisim