Hülya Koçyiğit TRT 2 de 100. Yıl'a özel olarak Murat Bardakçı'yı konuk etti

Hülya Koçyiğit’in Cumhuriyetin teknik olarak nasıl ilan edildiği sorusuna Murat Bardakçı şu yanıtı verdi: “Mustafa Kemal’in zihninde cumhuriyete geçiş çok önceden beri vardır. Mustafa Kemal bunu önceden kararlaştırmıştır. Cumhuriyetin ilanı taslak program halindedir. Taslak program, Kandilli Rasathanesi’nden Fatim hocadan tutun da edebiyat profesörlerine kadar gönderilmiş ve inceletilmiş. Cumhuriyet, Anayasa’ya bir cümle ile ilave edilmiştir. O da ‘Türkiye Devleti’nin yönetim şekli Cumhuriyettir.’ cümlesidir. Ve bunun hukuki altyapısı hazırdır. Bizde kimse Cumhuriyeti istemiyorum demiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde böyle bir hareket yoktur. Bizim kötü bir özelliğimiz var. Biz tarihi geçmişle hesaplaşma sanmışız. Örneğin Fransa’da böyle değildir. Her şey zamanında tartışılır, karar verilir ve akışına döner. Maalesef bizde bu şekilde.”

Murat Bardakçı "Atatürk biyografisi yazılmamıştır" 

Hülya Koçyiğit'in Atatürk'ün bir biyografisi olmadığı konusuna değinmesi üzerine Murat Bardakçı “Atatürk biyografisi yazılmamıştır. Bizim biyografi yazamamamızın önündeki en büyük engel; biyografisi yazılan kişiyi yüceltmemiz. Bu böyle değildir. Bizde yazılan Atatürk biyografileri ‘senin mavi gözlerin’ diye diye devam ediyor. Atatürk 6 kardeştir mesela. Ama vefat etmişler. Makbule Hanım bilinir.  Mesela Atatürk çok keyifli de yaşamıştır, çok sıkıntı da yaşamıştır. Biyografide eleştirmek mümkündür ama hakaret edilemez. Maalesef cumhuriyetin 100. Yılında belgelere dayanan Atatürk biyografisi yok. En mükemmele yakını Şevket Süreyya Bey’in denilebilir. Süreyya Bey o dönemi yaşamış biri olarak yazmış.” dedi.

“BİR HÜLYA AVŞAR SOHBETİ” YOUTUBE'DA BAŞLIYOR. “BİR HÜLYA AVŞAR SOHBETİ” YOUTUBE'DA BAŞLIYOR.

Milli Mücadele’den sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin geldiği noktayı değerlendiren Murat Bardakçı “Büyük bir kesim Türkiye Cumhuriyeti’nin belini doğrultamayacağını ve bittiğini düşündü. Cumhuriyetin 10. Yılında bazı gazetecilerin köşe yazılarını okudum. ‘Biz 10 yılda neler yaptık, kim bilir Cumhuriyetin 100. Yılında neler olacak’ diyorlar. Şu an Türkiye çok daha iyi bir noktada. Düşünebiliyor musunuz, bugün gelinen noktayı hayal bile etmemişler.” dedi.

Murat Bardakçı - Hülya Koçyiğit 

Türk müziği dinamik müziktir diyen Bardakçı “Ben başka bir nesli dinleyerek büyüdüm. Safiye Ayla, bir müzisyen ve bir Türk kadını olarak çok önemli bir yere sahiptir. Türk müziği denilen şey imparatorluk müziğidir. Türk Sanat Müziği ne ise, Baki ne ise, Divan Edebiyatı ne ise, Dede Efendi ve Itri de o’dur. Türk müziği dinamik müziktir ve dinamik müzik ciddi bir çalışma gerektirir. Hatta bizde bir söz vardır ‘musikide oldum demek, öldüm demektir’ diye. Türk Sanat Müziğini yaşatamamamızın nedeni; müzikteki dinamizmi öldürmemizden kaynaklanıyor. Ritim gittikçe düştü ve ağırlaştı. Bizde maalesef kulak kirliliği başladı. Ne yazık ki dünya çapında operacımız yok. Ve ne yazık ki dünya çapında virtüözler, besteciler yetiştiremedik.” dedi.

Hülya Koçyiğit’in kültür ve sanat alanında istenilen seviyeye geldik mi sorusuna Bardakçı “Kültür alanında istediğimiz seviyeye gelemedik ama inşallah geliriz. Nobel ödülü alan bilim insanımız, romancımız var. Türk sineması çok iyi filmler çıkarmıştır. Öncelikle benim kanaatime göre bu işin içinden ideolojinin çıkması lazım. Temennim; yüz yıla kalmadan 15-20 yıl içinde iyi bir seviyeye gelmek. Bunların desteklenmesi de mühim. Kültür Bakanlığı’nın önemli destekleri var. Tabii önemli olan desteğin doğru yere gitmesidir.” dedi.

Hülya Koçyiğit programı şu sözlerle sonlandırdı. “Ne kadar onur duysak, gururlu olsak, sevincimiz sınırsız olsa da Cumhuriyetimize olan sorumluluğumuz o ölçüde çoğalıyor. Ülkemizin en kıymetlisi, hepimizin adını duyduğumuzda saygı ve sevgiyle yüreğimizin aktığı Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet bizim vazgeçilmezimiz.

Cumhuriyet ve onun varoluş ilkelerini sonuna kadar korurken 2.yüzyılımızda daha da büyük adımlar atmak zorundayız. Bu konuda her Türk vatandaşına; işçisinden, çiftçisine, köylüsünden kentlisine, gencinden, yaşlısına, esnafından, sanatçısına, siyasetçisinden, sporcusundan, bilim insanına hepimize büyük görevler düşüyor. Yeter ki bunun bilincinde olalım. Sorumluluğumuzu hissedelim ve ülkemize, milletimize, cumhuriyetimize, demokrasimize sıkı sıkı sarılalım…

En büyük bayramımız kutlu olsun…”

Editör: Olcay Ünal Sert