Asıl adı Belgin Sarılmışer olan Bergen, 16 Temmuz 1960'da Mersin'de dünyaya geldi. Henüz 6 yaşındayken, annesi Sebahat Çakır ile babasının boşanması sonucu, Ankara'ya yerleşti. İlkokul'dan sonra Ankara Devlet Konservatuarı Piyano bölümünü girdi ama maddi sıkıntılar nedeniyle ayrılıp yaşını büyüterek bir süre PTT'de çalıştı. 1977'de eğlenmek için gittiği gece kulübünde arkadaşlarının ısrarıyla sahneye çıkarak 'Batsın Bu Dünya'yı seslendirdi ve kulübün sahibi İlhan Feyman'dan teklif alarak, sahnelere adım attı.

Sahne adını, Norveç'in Bergen şehrinden etkilendiği için Bergen olarak belirleyen sanatçı, Feyman Gece Kulübü'nde sahne aldı. Adana'da Halis Serbest'le tanıştı ve bir yıl sonra da evlendi. 1982 yılında ilk longplayı 'Şikâyetim Var'ı çıkardı. Sanat yaşamındaki çıkışı devam ederken kocasının şiddet göstermesine dayanamayan Bergen, birçok kez eşinden kaçtı. Ekim 1982'de İzmir'de çalışırken kocasının azmettirmesiyle yüzüne kezzap atıldı. Bu saldırıda tek gözünü kaybeden ve vücudun büyük bir kısmı yanan Bergen, yeniden sahneye çıktı. Nisan 1989'da kocasından da resmen boşanan Bergen, hayattayken ki son albümü olan 'Yıllar Affetmez' ile yaptı. Yoğun bir ilgiyle karşılanan albümün tanıtım turnelerine başlayan sanatçı 14 Ağustos 1989'u 15 Ağustos'a bağlayan gece Adana Pozantı'da boşandığı eşi Serbes tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Sanatçının cenazesi memleketi Mersin'de defnedildi.

FUAR'DA 11 YL SAHNE ALAN TEK ŞARKICI TÜDANYA

İzmir Bergamalı yoksul bir ailenin dokuz çocuğundan biri idi. İlkokul 3. sınıftan sonra eğitimini bıraktı. Küçük yaşta 10 yıl süren bir evlilik yaptı, 2 çocuğu oldu. Boşandıktan sonra şarkıcılığa başladı. Cengiz Özşener'in Pırlanta Pavyon'unda çalışmaya başlayan Tüdanya, 1983'te çıkardığı 'Sıra Sıra Dağlar' albümünü çıkartmış ve 700.000 satmıştır. 3. albümü 'Seni Sevmeyen Ölsün' ile korsanlar hariç 2.000.000 satmıştır. İzmir Fuar'da 11 yıl aralıksız çıkan tek şarkıcıdır. 2020 yılında kalp krizi geçiren, gırtlak kanseri olan ve sesini kaybeden arabesk müziğin usta ismi Tüdanya, bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor ve kötü günler geçiriyor.

ÇOCUK GELİN DİLBER AY
 

1 Ocak 1956'da Kahramanmaraş Pazarcık'ta doğan Dilber Ay, Yörük ve Kürt bir ailenin çocuğu idi. İlkokul üçüncü sınıfa kadar okudu, daha sonra eğitimine devam edemedi. Ailesi ile birlikte önce Ankara'ya, oradan da Bolu- Düzce taraflarına göç ederek yerleşti. Düzce'de "güzel ses" aramak üzere TRT Radyosu'nun 1969'da yaptığı çalışma sırasında yeteneği fark edildi. Ancak yarışmaya katıldığı için ailesinden şiddet gördü. 13 yaşında iken 50 yaşında bir erkekle evlendirildi. Bu evlilikten iki kız çocuk sahibi oldu. İkinci evliliğini, Almanya'da tanıştığı İbrahim Karakaş ile 1998 yılında yapmıştır. Geçirdiği kalp krizi sonucu 29 Nisan 2019 tarihinde Ankara'daki bir hastanede 63 yaşında öldü.

ALTIN PLAK REKORTMENİ NEŞE KARABÖCEK
 

Gerçek adı Neşecan Göktürk olan sanatçı, 1 Nisan 1947 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Sanatçı, henüz 5 yaşında "Karaböcek" piyesinde oynarken İsmet İnönü'den, Karaböcek soyadını aldı. İlk evliliğini Elenor Plak'ın kurucusu, yapımcı ve müzisyen Atilla Alpsakarya ile yaptı. Bu evlilikten Alper adını verdiği bir oğlu dünyaya geldi. Atilla Alpsakarya'nın 1974' te Neşe Karaböcek'ten ayrılıp baldızı Gülden Karaböcek'le evlenmesi uzun süre magazin basınını meşgul etti. Bu evlilik yüzünden Neşe ve Gülden Karaböcek kardeşlerin arası açıldı. Neşe Karaböcek 1975 tarihinde gazeteci Tevfik Yener ile evlendi. Bu evlilikten de Hasan adını verdiği bir oğlu daha oldu. Hemen hemen her tür müziği denemiş ve sayısız 45'lik plak, LP ve kaset/CD doldurmuştur. Ayrıca 11 sinema filminin başrolünde oynamıştır. İlk büyük çıkışını 1968 yılında "Artık Sevmeyeceğim" adlı 45'liği ile yakalamış ve 90'lı yılların ortalarına kadar ismini zirvede tutmayı başarabilen ender sanatçılardan biri olmuştur. 1968-1980 arasındaki 12 yıl boyunca çeşitli plak şirketlerinden 16 adet altın plak, 1 platin plak, 1 altın bülbül (5 altın 45'lik yerine verilmiştir) ve 2 altın kaset ödülü almıştır. 1981 yılında Altın Plak adlı müzik şirketini kuran sanatçı, yaşamını çocukları ile birlikte sürdürmektedir.

SKANDAL VE BAŞARILARLA DOLU BİR HAYAT GÜLDEN KARABÖCEK


Orijinal adı Saniye Gülden Göktürk olan sanatçı, ilk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamladıktan sonra, Ankara Radyosu'nda Yaşar Aydaş'tan şan, nota ve solfej eğitimi aldı. Ankara'dan ailesi ile birlikte İstanbul'a gelerek ilk plağını 14-15 yaşlarında Pathe adlı firma hesabına doldurdu. Bu plakta Karaböcek'e ünlü sanatçı Orhan Gencebay bağlamasıyla eşlik etti. Yaşadığı aile içi gerilim sebebiyle dönemin ünlü starı ablası Neşe Karaböcek'in takma soyadını 1972 yılında mahkeme kanalı ile alarak resmileştirdi. Eniştesi Atilla Alpsakarya ile evlenen Gülden Karaböcek 9 yıllık evliliğini 1983'te sonlandırdı. Neşe Karaböcek eski eşiyle evlenen kız kardeşini affetmedi. Hâlâ şarkı söylemeyi bırakmayan 'Hüzün Kraliçesi' Gülden Karaböcek, artık kızıyla birlikte sahne alıyor.

ESENGÜL MAFYA GÜZELİNİN HAZİN SONU

İstanbul doğumlu iki kız kardeşten biri olan Esengül ilk müzik derslerini konservatuvar mezunu annesi Piraye Ağan'dan aldı. Daha sonra Cavit Deringöl, İrfan Özbakır ve ona "Esengül" takma adını veren Abdullah Nail Bayşu ile çalıştı. İstanbul, Ankara ve İzmir'deki ünlü gazinolarda assolist olarak sahne aldı. Art arda yaşadığı aşklar ve bir akşam gazinoda eline tutuşturulan silah ile ateş etmesi gibi olaylarla medyanın ve halkın ilgisini yoğun bir biçimde üzerine çekmeye başladı. İş adamı Faruk Özfıratlı ile birlikte 19 Nisan 1979 tarihinde Ataköy, Bakırköy'de trafik kazası sonucu öldü. Kazanın bir mafya hesaplaşması olduğundan şüphelenildi. 24 yaşında yaşamı son bulan Esengül, müzik kariyerinde 23 adet plâk ve 4 adet kaset doldurmasının yanı sıra, Yansın Bu Dünya filminde oynadı. 45'likleri, ölümünden sonra toplanarak piyasaya sürüldü.

KİBARİYE HİÇ OKULA GİDEMEYEN YILDIZ


Asıl adı Bahriye Tokmak olan Kibariye, 10 Ağustos 1960 yılında Manisa Akhisar'da doğdu. Ailesinin geçim sıkıntısı nedeniyle hiç okula gitmedi. İlk olarak Akhisar'da bir gazinoda sahne aldı. 1974'te İzmir'deki bir pavyona sahne almak için gitti. Ancak pavyon sahipleri Kibariye'nin sesini bile dinlemedi. İki yıl sonra yine aynı "Çağlayan Saz"a gitti ve bu kez pavyon sahibiyle anlaştı. Kibariye, o yıllarda İzmir Fuarı'na gelen tüm sanatçıların dikkatini çekti. İzmir'den İstanbul'a gelen Kibariye'nin kaderi de böylece değişmeye başlamış olur. 1981 yılbaşı gecesi TRT'den gelen teklif Kibariye'nin yaşamını birdenbire değiştirdi. Kibariye kariyerini hala sürdürüyor.

SÖHRETE GİDEN YOLDA KAMURAN AKKOR


1947 yılında İstanbul'da doğan Kamuran Akkor 1960-1970 yılları arasında Gönül Akkor'un kız kardeşi olarak basının ilgisini çekmeye başladı. 1967 yılında Vasfi Uçaroğlu tarafından Berkant'ın yanına solist olarak seçilen Akkor, 1968 yılında şöhrete ilk adımını attı. Akkor, Sezen Cumhur Önal'ın sözlerini yazdığı şarkıların yer aldığı plaklarıyla da ülke çapında üne kavuştu. Akkor, 1968 yılında kendisi gibi müzisyen olan, Vasfi Uçaroğlu ile evlendi ve bu evliliklerinden Menekşe ve Mine isminde 2 tane kız çocuğu oldu.

Editör: TE Bilisim