Müziğin Efsanesi 5 Eylül Cumartesi gecesi Harbiye Açıkhava Tiyatrosunda “Aşık Ruhlar” dediği müzikseverlerle buluşuyor.

Röportaj: Olcay Ünal Sert

- ‘Aşk Sensin’ adlı konserinizde hayranlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor? Bu konsere nasıl hazırlanıyorsunuz?
Her günüm provalarla geçiyor. İlk kez seslendirilecek şarkılar ve müzikal yönden önemli yenilikler var. Ve konserin konseptine uygun sahne tasarım çalışmaları yapılıyor.
 
- Konserinize 'Aşk Sensin' adını vermenizin özel bir sebebi var mı? Kime ithafen bu adı verdiniz?
 
“Aşk Sensin” insanın her sabah aynaya bakarak kendine söylemesi gereken bir cümledir. Çünkü siz ve çevrenizdeki herkes ve her şey aşkla yaratıldı. Kainat kendi aşkıyla kendini yarattı…
Ve olan biten ne varsa aşktandır.
Ulaşılması gereken, bizden kopuk bir duygu değildir aşk.
Aşk biziz…
Aşk sensin.
İnsanlar özlerini unuttuğu için dünya kararıyor.
 
- Romantik şarkılarla anılıyorsunuz… 1979 yılında ‘Sevgiliye’ adlı uzunçalarınızda Nazım Hikmet’in ‘Hoş geldin Kadınım’ adlı şiirini bestelemişsiniz. ‘Hoş geldin’i okumak nereden aklınıza geldi, okurken neler hissettiniz?
 
Nazım Hikmet, Edip Cansever ve Özdemir Asaf ile birlikte en çok sevdiğim Türk şairlerinden biridir. 1979 Yılında “Hoş Geldin” ile başlayıp “ Güle Güle” ile biten bir aşk öyküsünü barındıran “Sevgiliye” isimli bir konsept albüm hazırladım. O yıllarda Hoş Geldin isimli bir şarkı tasarlarken, Nazım’ın olağanüstü “Hoş geldin Kadınım” şiirini anımsadım. Kitabı kitaplıktan aldım,  beş dakika sonra şarkı bitmişti.
 
-Nazım Hikmet’ten bir başka şiiri bestelemeyi düşünüyor musunuz? Vera ile aşkları malumunuz… Bir de artık neden Nazım Hikmet, Atilla İlhan gibi şairler çıkmıyor?
 
Nazım Hikmet, Edip Cansever, Baudealaire, Edgar Allan Poe şiirlerinden oluşan  henüz yayınlanmamış bazı çalışmalarım var.
İkinci sorunuzun yanıtında  söylediğim gibi, insanlar özlerini unuttuklarında aslında kendileri olan aşkı da kaybettiler.  Böylece vicdan, sanat, insan değerleri  ve her şey buharlaştı.
İnsanlar kendilerini hatırladıklarında, dünyanın bu hastalıklı döneminden çıkar sağlayanlar gidecek ve güzellikler geri gelecek.
 
- Sürgün Gibi Masallarda’ , ‘Anlasana’ , ‘Konuşamıyorum’  gibi  romantik şarkılara imza atmış bir sanatçı olarak sizi derinden etkileyen en özel aşk şarkısı hangisidir? Neden?
 
Çok var… Ama Michel Sardou’nun “Je Vais T’aimer” şarkısı olağanüstüdür.
 
-Büyük aşkınız, Hansu İrem için yaptığınız en özel beste hangisidir? Hikayesi varsa bizimle paylaşır mısınız?
 
“İlhan-ı Aşk” isimli şarkıyı evlendiğimiz gün İda Dağlarında yazmıştım.
 
 
- 70’li yılların romantik delikanlısı çok mu değişti, halen “Bir İlhan İrem vardı ne oldu ona?” diye yazan yazarları görüyoruz zaman zaman. Yazdıkları gibi  evrim mi değiştirdiniz? Yoksa bazı kesimler anlamakta zorluk mu çekiyor?
 
Her sabah yeniden doğan güneş gibi, bozulmadan değişiyorum ve gelişiyorum. Ama daha önce anlattığım nedenlerle dünya yerinde sayıyor hatta geri gidiyor. İzleyicilerim nerede olduğunu biliyorlar. Yerinde sayanlardan giderek uzaklaşmam ise doğal.
 
- 14 yıl ara verdikten sonra 29 Eylül 2006’da sahnelere geri döndünüz. 9 yıldır düzenli olarak büyük konser alanlarında sevenlerinizle buluşuyorsunuz. Konser sayısını arttırmayı düşünüyor musunuz? Zira konser biletleri aylar önceden bitiyor. Diğer şehirlerden konsere gelenler olduğunu biliyorum…
 
Pek çok şehirden talepler ve beklenfiler var. Ama yıllardır söylediğim gibi, İstanbul dışındaki şehirlerde güvenli yapımcı bulma konusunda sıkıntı çekiyorum. Kendi şehrim Bursa’daki belediyeler dahi popüler kültüre teslim olmuş durumda.
 
 -Hansu İrem ile yıllardır çok güzel bir birlikteliğiniz var. Günümüzde evliliklerin çok kısa sürdüğünü düşünürsek mutlu birlikteliğin sırları nelerdir?
 
Evlilik ya da beraberlik farketmez. Boyutlar arasında uyum varsa hayat akar gider…
İnsanlar aynı bütünün hem parçası hem tamamı olduklarının ayırdına vardıklarında, duygulanımlara ve olaylara düşüncelerii, yorumları farklı da olsa, birbiriyle özdeş boyutların yüksekliğinde yaklaştıklarında ruhları parçalamayan bütün engeller aşılır.
 
 - ‘Aşk’ üç harflik bir kelime olsa da her seferinde değişik ve farklı yanıtlar alıyorum. Yaşanırken iyi bitince kötü olduğu için mi herkes farklı algılıyor bu duyguyu?
 
Aşk yanılsaması ile sonsuz aşk arasında küçük bür nüans var. Aşk sanrısına tutulanlar, yanılsamanın getirdiği parlak ışık sönükleştiğinde aşkın bittiğini düşünürler.
Oysa gerçek aşk sonsuzdur ve asla bitmez.
Bu sözler, umudun içinde hüzünlü bir tebessüm gibiler.
Çünkü Aşk yalnızlığın doruk noktasıdır.
 
 - Uzun zamandır sevenleriniz yeni romantik şarkılar bekliyor. Yeni albüm çalışmalarınız ne aşamada?
 
Yoğun duygularla bezenmiş, başka türlü İlhan İrem Şarkıları hazırlıyorum. Bence en güzel şarkılarım oldular. Yapımcıların sığlıkları aşıldığında hepsi gün ıiığına çıkacak.
 
-Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?
 
Aşık Ruhlarla muhteşem bir gece yaşayacağız.
Işık ve sevgiye…

Röportaj: Olcay Ünal Sert 
Editör: TE Bilisim