Salgın nedeniyle seyircisiz gerçekleşen törene Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Kültür ve Turizm
Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili
Mehmet Hacıarifoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve Festival İdari
Direktörü Cansel Tuncer’in yanı sıra ulusal yarışmaların jüri üyeleri Ercan Kesal, Gülse Birsel,
Kıvanç Sezer, Taner Birsel, Zeynep Oral, Cemre Ebuzziya, Müge Turan, Ömür Atay, Bingöl

Elmas, Köken Ergun, Kurtuluş Özgen ve film ekipleri katıldı.

Yekta Kopan’ın sunuculuğunda gerçekleşen gecenin açılışını ise Antalya Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreteri ve Festivalin İdari Direktörü Cansel Tuncer yaptı. Tuncer
konuşmasına Covid-19 tedavisi devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin
Böcek’e ve tüm hastalara şifa dileyerek, sağlık çalışanlarına, iyi dileklerini ileten herkese
teşekkür ederek başladı ve “Bu salgın döneminde halkımıza biraz olsun moral olabilmek ve
salgından ağır darbe alan sinema sektörümüze destek olabilmek adına, Başkanımız ile
birlikte aylar öncesinden başladığımız çalışmalar; hem değerli bilim insanları hem de Türk
sinema endüstrisinin temsilcileriyle yaptığımız görüşmeler sonucunda festivalimizi gerekli
önlemleri alarak düzenlemeye karar verdik. Bu festivalin gerçekleşmesinde katkılarını
esirgemeyen başta Kültür ve Turizm bakanlığımız olmak üzere tüm kurumlara,
sponsorlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sinemanın ışığı altında
toplandığımız nice yıllarımız olsun. Başkanımızın en kısa sürede aramızda olacağı ve sesimizi
duyduğu inancıyla kendisine tekrar huzurlarınızda sevgi ve saygılarımı gönderiyor ve sizlere
onun cümleleriyle veda etmek istiyorum: ‘’Sevgiyle kalın, Cumhuriyetle kalın, Atatürk’le
kalın’” dedi.
Ahmet Misbah Demircan: “Antalya Film Festivali hayatın yanında saf tutuyor”
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcı Ahmet Misbah Demircan, T.C. Kültür ve Turizm Bakanı
Mehmet Nuri Ersoy’un selamlarını ileterek başladığı konuşmasında; “Böylesi olağanüstü
şartlarda tedbirlerle yapılan Antalya Film Festivali’miz bu yıl özel bir misyon da ifa ediyor.
Hayatın yanında saf tutuyor. Bu iradenin bir parçası olan herkesi canı gönülden tebrik
ediyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığımız Altın Portakal’ın her zaman paydaşıdır, bu
paydaşlıktan bu yıl başka bir gurur duyuyoruz. Sinemanın, Altın Portakal’ın, hayatın yanında
saf tuttuğumuz için sevinçliyiz. Katılımcı olan bütün filmleri, bu filmlerde emeği olan bütün
sinema emekçilerini tebrik ediyorum” dedi.
Fatma Girik: “Antalya Film Festivali afişinde olmak beni onurlandırıyor”
57. Antalya Altın Portakal Film Festivali bu yıl iki afişle izleyicilerin karşısına çıkıyor. Festival;
ilk afişinde büyük bir özveriyle çalışan sağlık çalışanlarına, ikinci afişinde ise beyazperdede
60 yılını dolduran, klasik Yeşilçam sinemasının en güçlü ve çarpıcı kadın karakterlerine can
veren Fatma Girik’e yer veriyor. Açılış gecesine salgın nedeniyle katılamayan Fatma Girik

gönderdiği mesaj ile izleyicilere seslendi: “Antalya Film Festivali, Türkiye’nin en köklü ve en
eski festivali. Afişlerinde olmak beni onurlandırıyor. Sinemaya adanmış bir hayat benimki. Bu
adanmışlık içinde takdir görmek, en mutlu gülümsemelerime neden oluyor. Sahnede ‘’Sevgili
misafirler, saygıdeğer konuklar, değerli meslektaşlarım, kıymetli basın mensupları ve
sinemaya gönül vermiş insanlar… Sizinle burada olmaktan dolayı büyük mutluluk
duyuyorum’’ dediğimi hayal ediyorum. İyi ki sinemamız iyi ki festivallerimiz var!”
Ercan Kesal: “57. Antalya Film Festivali zor koşullarda hepimizi bir araya getirmeyi
cesaretle başardı!”


Festival programının izleyicilere tanıtıldığı açılış gecesinde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması
jüri başkanı Ercan Kesal, “Sinema büyüleyici bir sanat dalı. Gözünüzü kapatıp karanlığa
hayallere dalmak gibi ve sizi aslında varlığından haberdar olduğunuz ama tanımadığınız
bilmediğiniz bir büyük insan kalabalığı ile buluşturuyor. Size yalnız olmadığınızı hatırlatıyor.
İnsanlık zorlu bir sınavdan geçiyor. Başta bu festivalin ev sahibi olan ve şu anda Covid-19 ile
mücadele eden sevgili başkan Muhittin Böcek’e şifa dileklerimizi iletiyoruz, Antalya
Belediyesi’ne, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve Sinema Genel Müdürlüğü’ne teşekkür
ediyoruz. Bu yıl Antalya Film Festivali’nde ilk kez izleyeceğimiz filmlerden oluşan bir
yarışmanın jürisi olmanın heyecanını yaşıyor ve çok kıymetli bir heyetle birlikte olmaktan
mutluluk duyuyoruz” dedi.


Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jürisinde yer alan Zeynep Oral içinde bulunduğumuz zor
günlerde baş etmek zorunda olduğumuz tek virüsün Covid-19 olmadığına; şiddet, haksızlık,
adaletsizlik ve anti laiklikle de mücadele edildiğine, sinemanın bu virüsleri alt edecek
insanları yetiştirebileceğine vurgu yaparken, Gülse Birsel; “Ben kişisel olarak çok mutluyum,
şahane bir ekiple beraberim. Bu filmleri seyretme şansım pek olmayacaktı. Çünkü bu özenli
ve şahane filmler gösterim için salon bulamıyor. Onun için sinemaseverlerin bu filmlere
ulaşmasının tek imkânı jüri üyesi olmak, ben de çok şanslıyım ki jürideyim” dedi.
Taner Birsel ve Kıvanç Sezer de herkese teşekkürler ederek, festivalde olmaktan mutluluk
duyduklarını söylediler.


Köken Ergun ve Kurtuluş Özgen ile birlikte yer aldığı Ulusal Belgesel Film Yarışması jürisi
adına söz alan yönetmen Bingöl Elmas; belgeselin Altın Portakal’a geri gelmesinden duyduğu
mutluluğu ve salgın zamanında sinemanın en iyi sığınaklardan biri olduğunu söyledi. Cemre
Ebuzziya, Müge Turan ve Ömür Atay’dan oluşan Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması jürisi
adına konuşan Cemre Ebuzziya ise; “Zor döneme rağmen sinemamızı kutlamak için
buradayız. Kısa metraj jürisi olarak herkese sağlıklı ve keyifli bir festival diliyoruz” dedi.
Açılış töreni 1965 yılında düzenlenen ikinci Altın Portakal Film Festivali’nde Fatma Girik’e En
İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandıran, Atıf Yılmaz imzalı Türk sinemasının klasiklerinden
“Keşanlı Ali Destanı” filminin gösterimiyle sona erdi.

Editör: TE Bilisim