Robert De Niro, şef Nobu Matsuhisa ile ortağı olduğu Nobu restoran zincirinin İstanbul’daki şubesinin açılışına geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle katılamamıştı. De Niro ile Matsuhisa şubeyi ziyaret etmek için İstanbul’a geldi.

Beynine pıhtı atan Nuri Alço yoğun bakıma kaldırıldı Beynine pıhtı atan Nuri Alço yoğun bakıma kaldırıldı

Robert De Niro, şef Nobu Matsuhisa, yapımcı Meir Teper ve Nobu CEO’su Fumihiro Tahara Nobu ve restoranın Türkiye ortağı Süzer Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Baran Süzer ile birlikte basın toplantısına katıldı.

Robert De Niro’nun açıklamaları şöyle;
“Daha önce de İstanbul’da bulunmuştum. Ama bir kez daha burada olmak heyecan verici. Bizi ağırladığınız için çok teşekkürler. Nobu İstanbul ve Bodrum’un müthiş bir başarı sağlayacağını düşünüyorum” “Ben yemeği severim. Yemek herkesi bir araya getiren muhteşem bir kavuşturucudur, filmler de benzer bir rol üstlenir. Türkiye’de yediğim çok güzel yemekleri hatırlıyorum. Turistik yerlerden birinde, çok güzel bir şey yemiştim, deniz kenarında bir yerdi. Kapalıçarşı Sultanahmet muhteşem bir yerdi. Küçük yerlerde sokak yemeklerini tattım. Nobu restoranlarında çalışan muhteşem şeflerimiz var. Bu işe girdiğiniz zaman, ekibin ailenizin bir parçası haline gelmesi ve çalıştığınız şeflerle aile gibi hissetmek çok önemli. Bir kez daha söylemek isterim, çok şanslı hissediyorum kendimi, muhteşem bir ekibe sahibim. Nobu Matsuhisa işinin en iyisi ve onun sayesinde Nobu Restaurantları bu kadar başarılı”

“Şimdilik İstanbul’da film yapma planım yok ama tabii bu şehirde film yapmak müthiş olur. Önce bir senaryo lazım o da kolay değil. İstanbul’un coğrafi konumu müthiş; Asya ile Avrupa’yı, Doğu'yu ve Batı'yı birbirine bağlayan bir konumu var. İstanbul’da çekilen pek çok ilginç film oldu. Burada anlatılması gereken çok hikâye var, bu şehrin hikâyesini bir filmde yansıtmak gerek.”

“Son zamanlarda çok fazla film izlemiyorum. Yakın zamanda izlediğim bir Türk filmi de hatırlamıyorum. Bu soruya cevap veremiyorum. Keşke buraya gelmeden önce Türk filmi izleseydim ama fırsatım olmadı. Bunun için özür diliyorum.”

Şef Nobu Matsuhisa, “Bu İstanbul’a üçüncü gelişim. Yemek yapmayı ve insanları mutlu etmeyi çok seviyorum” dedi. İstanbul’dan önce Nobu Bodrum’a giden ünlü şef, “Bodrum’daydık, çok güzel ortaklarım var, onlarla çalıştığım için çok mutluyum. Hayatım dünyanın dört bir yanını gezerek geçiyor. Gittiğim her yerde yeni yemekler deneyimliyorum ama tabii ki en çok Japon yemeklerini seviyorum” diyerek deneyimlerini aktardı.

'KENDİMİ SOSYAL MEDYA SAÇMALIĞINA SOKMAM'

Hiç sosyal medya hesabı olmamasından bahseden aktör, "Sosyal medya kullanmıyorum. Kendimi öyle bir mecrada sosyal medya saçmalığına sokmam. Sosyal medyada herkesin sizinle ilgili bir fikri var, benim o görüşlere ihtiyacım yok" dedi.

"Daha sık İstanbul’da olacak mısınız?" sorusuna yanıt veren ünlü aktör Robert De Niro, “Filmler aracılığıyla olabilir. İstanbul gerçekten çok güzel bir şehir. Gerçekten İstanbul’da bir film çekmek müthiş olur diye hep aklımdan geçti açıkçası. Bu düşünceyi akılda tutmak lazım ama senaryo lazım. Bunun içinde ya birisi size senaryo verecek ya da siz kendiniz senaryo yazacaksınız. Çok vakit alan ve bağlılık gerektiren bir iş. Muhteşem bir film yapabilmek için çok çalışmak gerekir. Senaryo, yönetmen lazım. Başarılı olacağından emin olmak için bunlara ihtiyaç var. Bazen bu projeleri yapmak emin olun yıllar sürüyor” ifadelerini kullandı.
1960’lı yıllarda tanıştıklarında her ikisi de henüz kariyerlerinin başında olan çaylak aktörlerdi. İkili arasında beyazperdede öylesine güçlü bir çekim vardı ve canlandırdıkları roller öylesine akılda yer ediciydi ki ikiliyi aynı filmde izleme şansı da yakaladık. Birbirinden çok farklı konulara ve karakterlere sahip olan The Irishman (2019), Heat (1995), Righteous Kill (2008) ve The Godfather (1974) filmlerinde iki yakın dost birlikte oynadı.
Al Pacino ile 50 yılı aşan dostluğuna da değinen De Niro, "Biz arkadaşız. Her gün görüşmüyoruz ancak sağlam bir dostluğumuz var. Birbirimizle konuşmaktan her zaman çok zevk alıyoruz. Bu kariyerimizle ilgili de olabilir, karşılıklı tavsiye vermek ya da başka şeyler üzerine olabilir" ifadelerini kullandı.

'Netflix olmasa Irishman'i çekemezdik'

De Niro, son dönemde dijital platformların yükselişine ilişkin, "Netflix olmasa Irishman'i çekemezdik. Ne diyebilirim ki? Memnunum. Filmi yapabilmemiz için ihtiyacımız olan her şeyi verdiler" değerlendirmesinde bulundu.
Robert De Niro 60'lı yıllarda
"DÜNYANIN EN BÜYÜK APTALI TWİTTER'DA!"
Sosyal medya hesabı bulunmamasına yönelik soru üzerine ise De Niro, şunları kaydetti:
"(Instagram) Şaka mı yapıyorsunuz? Bu saçmalığın içinde olmak isteyeceğimi mi düşünüyorsunuz? Ben böyle mutluyum. Kim ihtiyaç duyuyor. Sen, o, diğeri... Benim ihtiyacım yok. Twitter? Hayır asla Twitter hesabım da yok. Eğer benim iznim dışında açtıysalar da hayır, Twitter hesabım yok. Lütfen. Bu korkunç. Dünyanın en büyük aptalı Twitter'da ve sanırım kimden bahsettiğimi biliyorsunuz. Nihayet susturdular onu."
Editör: TE Bilisim