Melek İpek... O, Kanaltürk'ün sahibi Akın - Tekin İpek'in annesi... Ankara'da ikamet ediyor ve yardımseverliği ile Melek anne diye anılıyor. Kapısını çaldığı insanlara elinden ne geliyorsa yardım ediyormuş Melek İpek... Kendisiyle hiç yüzyüze gelmedim ama onu tanıyanlar öve öve bitiremiyorlar. Ankara'ya yolu düşen sanatçı, tv yapımcısı bunu fırsat bilip Melek İpek'i ziyaret edip program projesi sunuyorlarmış. Kadıncağızda haliyle bu kişilerin hatırını kıramayıp Kanaltürk'ün genel müdürü Fatih Karaca'ya yönlendiriyor bu kişileri... O olmazsa patron vekili Ayhan Yurttaş'a yönlendiriyor.

Genel müdür Fatih Karaca'ya saygım sonsuz ancak kapısını çalıp proje sunan herkese mavi boncuk dağıtarak o insanların hayalleriyle oynaması beni çok üzüyor. Her program projesi getirene "Tamam bu iş harika arkadaşlarla konuşalım yeni yayın döneminde başlatalım" diyerek ve sonrasında "Havada bulut sen bunu unut" diyor. Bundan 1.5 yıl öncesine kadar bende Kanaltürk bünyesinde çalıştım. Beni Kanaltürk'e yıllarca beraber çalıştığımız gerçekten televizyon haberciliğini çok iyi bilen Taner Dileklen çağırmıştı. Burada yaklaşık 2 yıl elimden geldiğince faydalı olmaya çalıştım. Burada Taner Dileklen haricinde inanın televizyonculuktan anlayan birine rastlamadım. Genel müdür sekreterleri ne bile yapımcılık veriyorlar. 2 yıl çalıştıktan sonra benimle birlikte 8 kişinin işine son verdiler. İşten çıkarılan bu kişilerde inanın kanal için çalışanlardı. Kısacası fazla uzatmak istemiyorum, Kanaltürk'te işi bilen kişileri pek barındırmıyorlar.

Gelelim iç yapımlar müdürüne pardon pardon iç yapımlar müdürlerine; 4 yıl önce Kanaltürk'ten çeşitli dedikodular neticesinde işine son verilen Altuğ Demirel ne hikmetse işten çıkarıldıktan 2 yıl sonra yine aynı göreve getirildi. Altuğ Demirel ikinci kez Kanaltürk'e göreve getirildikten birkaç ay geçtikten sonra spor muhabirliğinden spikerliğe yatay geçiş yapan Bülent Ülgen, Altuğ Demirel'in yardımcısı olarak işe başladı. İnanın bu işlerin bu denli olduğunu bilmiyordum.

Bu arada Bülen Ülgen'e hayırlı olsun kardeşim dediğimde bana "Zafer abi Fox'ta 45 milyar tazminat paramı hiçe sayıp buraya geldim o yüzden ekibimden adam getireceğim. Gerekirse adam harcayacağım" dediğini hiç unutamıyorum.

Program müdürü olmak o kadar kolay mı kardeşim... Bu kanalın sahipleri böyle bir değişime nasıl okey veriyorlar anlamış değilim. Bu değişim yaşanmadan önce yani Altuğ Demirel öncesinden bahsetmek istiyorum birazda sizlere; iç yapımlar müdürü Ufuk Coşkun'dan boşalan yere vekalet olarak Taner Dileklen'in tayin ettiler. Yukarıda da bahsettiğim gibi televizyon programcılığını iyi bilen Taner Dileklen'in bu göreve getirilmesine vekaleten de olsa ençok sevinenlerden birisi bendim. Kanal'ın başarısı için iyi bir tercihti Taner Dileklen'in bu göreve getirilmesi... Başlattığı programların her şeyiyle ilgileniyordu, herkes Taner Dileklen'in asli göreve başlayacağını düşünürken, Taner Dileklen görevi Altuğ Demirel'e teslim etti. Benim söylediğim gibi Kanaltürk bünyesinde işi bilenleri barındırmıyor, Taner Dileklen bu konuda şanslı neden derseniz;Kanaltürk'ün lokomatifliğini üstlenen "Neşter" haber programı'nın yapımcısı...

Altuğ Demirel-Bülent Ülgen ikilisinin yönettiği iç yapımlar hergün kötüye gittiği kulağıma geliyor. Birçok kanalda programlar istikrar kaydederken Kanaltürk'te ki programlar neden kısa sürüyor açık seçik ortada...

Sıra şimdi yazımın başında bahsettiğim görmediğim halde saygı duyduğum Melek İpek'e geldi. Melek hanım politikayı işe karıştırmamak adına, 20 Ağustos 2012 Pazartesi akşamı Uçankuş programın yorumcusu Erol Köse'nin o günlerde kaçırılan CHP Milletvekili hakkında ağır eleştirilerde bulunması üzerine rejiyi arayarak yayına müdehale etmiş. Ben bu konuda Melek İpek'i takdir ediyorum. AKP'ye yakın olduğu bilindiği halde böyle bir müdahalede bulunması takdire şayan olsa gerek... Buna Melek İpek'ten önce kanalın genel müdürü müdahale etmesi gerekmezmiydi sizce...

Hal böyle olunca demek ki sayın başkan Fatih Karaca'nın yetkileri sınırlı...

ZAFER DİNÇER