BU ÜLKE 30 SENEDİR KAN AĞLIYOR

Bu ülke, 30 senedir kan ağlıyor. Artık herkes, bütün şehit anneleri isyan ediyorlar. Diyorlar ki, 'bizim yüreğimiz yandı, başka annelerin yüreği yanmasın.' , 'yeter, bunu durdurun.' Bunu durdurmak için ne mümkünse yapmak lazım. İnsan hayatı her türlü meşakkate değer...

BU HÜKÜMETİN YA DA AK PARTİ'NİN DAVASI DEĞİL, TÜRKİYE DE YAŞAYAN HER İNSANIN DAVASI... HELE 'BALDIRAN ZEHİRİ İÇMEYE RAZIYIM' DİYEN BAŞBAKAN'IN DERDİ DEĞİL Kİ... O BİR KİŞİ ...

Yaşam hakkı herşeye değer değil mi Hülya hanım sorusuna Koçyiğit; “Elbette ki, böylesine güzel bir ülkede yaşıyoruz ama insanlarımız kan ağlıyorlar. Neden olsun ? Niçin bu ülkede huzur olmasın, niçin bu korkular olsun? Her an bir terör olayı olacak, canlar kaybolacak diye, bunu yaşıyoruz yani. Yaşaya yaşaya bugünlere geldik. O kadar kötü şeye alışılmaz ki. Bunun bir an evvel durması için herkesin çalışması lazım. Sadece 5 – 10 kişinin değil. Bir şey karştırılıyor Olcay, ben öyle düşünüyorum: Bu hükümetin ya da Ak Parti'nin davası değil ki ! Bu Türkiye de yaşayan her insanın, her bir ferdin davası. Bu konuda çok kararlı, işte 'Baldıran zehiri içmeye razıyım' diyen Başbakan'ın derdi değil ki.. O bir kişi." diye yanıt verdi.

DAHA FAZLA CANLAR YANMASIN, DAHA FAZLA İNSANLAR AĞLAMASIN

"Bu ülkenin insanları olarak, o acıyı hepimiz çektik ... Herkeste şöyle bir tavır var; hani ateş düştüğü yeri yakar, sen o ailelerin yüreğinde ki acıyı, hiçbir zaman durdurabilir misin, bir evladını kaybetmiş annenin acısını? Kim bunu teselli edebilir ? Ancak huzurlu bir ülkede yaşarsak, 'benim evladım vatanı için öldü, ama bugün benim ülkem huzur içinde' demez mi ? Bu teselli olmaz mı? Bir tek bu şekilde teselli olabilir! Onun için daha fazla canlar yanmasın, daha fazla insanlar ağlamasın. Herkesin empati kurduğu zaman, o annelerle, ailelerle 'ya bizimde başımıza gelebilir' demesi lazım. Ve bunun olmaması için daha kararlı hareket etmesi lazım. Bu ömür boyu böyle devam edemez ki... Ne olacak, barış olmasın, Şehit cenazeleri gelmeye devam etsin hergün. Bu hayat mı, bu yaşam mı, bu acı değil mi? Bu kolay bir şey mi, ne demek yani... Bunu yaşıyoruz biz yıllardır..."

ŞU ANKİ DURUMDA SANKİ ATATÜRKÇÜLERİN BARIŞA KARŞIYMIŞ GİBİ TAVIRLARI VAR

Atatürkçü bir sanatçı olduğunu belirten Hülya Koçyiğit, “Küçükken Ankara'ya ilk gittiğimde annem beni Anıtkabir'e götürdü... Ama şu an ki durumda sanki Atatürkçüler barışa karşıymış gibi bir tavırları var. Bunu anlamak çok zor... Onu isimlendiremiyorum ben. Bir zümrenin derdi mi bu sadece terör. Bir zümre mi bunu kendinde dert edinmiş. Hayır değil, tüm Türkiye'nin derdi bu. Atatürk ne demiş; Yurtta Sulh, Cihanda Sulh. Bunu söylerken sadece laf olsun diye mi söyledi? O bilmiyor mu bu ülkede sadece ve sadece bir tek etnik grup yok, 17 çeşit etnik grup var. Hepsi bir arada yaşasın, hepsi sadece Türkiye idealinde birleşsin. Türkiye için heyecan duysun. Türkiye'nin geleceği için birlikte kültür ve yaşam oluştursunlar diye... Atatürk bilmiyor muydu ki, onun kurduğu beşikte , onun kurduğu Mecliste, sadece ve sadece tek unsur mu vardı? Kaç çeşit insan vardı? Bunları unutuyor muyuz? Sadece siyaset yapmak için mi birbirimizi incitiyoruz." dedi.

AK PARTİ'YE HİZMET OLSUN DİYE BU GÖREVİ KABUL ETMEDİM

Ben Atatürkçüyüm ve bu Cumhuriyetin bir evladıyım. Bu Cumhuriyetin kazanımlarını elbette korumak benim görevim. Ben bu Türkiye de meşhur oldum, beni bugün 5 yaşında ki çocuklarda bilir, 65 yaşında ki anneler de bilir. Benim durumumda bir değişiklik yok. Ben AK Parti'ye hizmet olsun diye bu görevi kabul etmedim. Ben Türkiye'ye hizmet olsun diye, birgün Türkiye de gerçek anlamda barış olsun diye, herkes, 'bu terörden kurtulduk, şimdi demokrasimiz var, şimdi insan haklarımız var, şimdi eşit vatandaşız hepimiz, hepimiz aynıyız, hepimiz aynı değerdeyiz, diye bu ülkeye daha da bağlansınlar diye kabul ettim.

HERŞEYE SEYİRCİ KALIRSAK, İLERİDE NE OLACAĞIMIZI ALLAH BİLİR...

BİZ BÖLÜNMEMELİYİZ...

Tarık Akan, Levent Kırca gibi bazı sanatçılar ile halkın bir bölümü bölünme korkusu mu yaşıyor sorusuna Hülya Koçyiğit; “Bu terör şu anda olduğu gibi devam etsin diye koyverirsek, hiçbir şey yapmazsak, herşeye seyirci kalırsak, ileride ne olacağımızı Allah bilir. Bölünmememiz için, Türkiye topraklarında yaşayan herkesin mesud olması ve barışık olması için, bir arada olmamız için, bir arada yaşamaktan memnun olmamız için barışın sağlanması gerekiyor! Büyük bir ideal bu. Bu gerçek bir ideal ama kolay bir şey değil. Çünkü bülönmüşlük var, sen ben davası var. Bunun, kalbinde insan sevgisi olan her insanın ciğerinde bu acıyı yaşaması lazım. Biz bölünmemeliyiz. Biz ayrı olmamalıyız. Biz kardeş olarak var olmalıyız. Ve Cumhuriyetin kazanımlarınısıkı sıkı sarılıp, onun mücadelesini verip, bizi birbirimize kırdıran, birbirimize düşman edenlerin kafalarını ezmeliyiz! Hep beraber hareket etmeliyiz. Buna inanmalıyız. Bu inançla gece yatıp sabah bu inançla kalkmalıyız. Hiçbirşey candan daha değerli değil, huzur olacak ve barış olacak. Barışacağız birbirimizle, helalleşeceğiz. Ve yaşam devam edecek, ondan sonra Türkiye çok daha refah ülkesi olacak, huzur ülkesi olacak ben buna inanıyorum." dedi. OLCAY ÜNAL SERT / 05.04.2013

Editör: TE Bilisim